Das Evin Franmanları / Yusuf Koşal / İbid.Şiir Dergisi 05’ten
konar göçer bahçemiz: babalar yağar her daim
saç örgüleri parmaklarında
ağaçların altına gece der
çünkü göstermez her adımda değişen yüzü
akşamın dediğine bakılırsa
ortalığı ayağa kaldıracak aptal bir puma
ve akşama göre bir yılan gelecek,
ben onun yarık göğsünden düşen bir ezan
hele meyveler duysa bir bir düşecek
yanaklarında bir bağcının parmak izleri
kapımız tutmaz sokağın renklerini
her sabah pumanın göz kapakları toplanır eşikte
bir köşede örülmüş bir ağ ürker örümcekten
bir kasırgada bırakıp gidecek onu
ayakların adım seslerinden korkması ayrılık demektir
her yanına zincirler takılmış bir salon.
teyzem gömlek dikiyor üzgün bir iskelete
yeşil etekli kadın mermer soba dibinde
pumalar ölünce ağlıyor aptal pumalar
Kar gömüyor mezara
dört duvar yansıtıyor birbirini, büyüyor evimiz
kırk develi bir kervan geçiyor içinden
oku diyor oku – ben okuma bilmem.
pusulası bozulmuş bir kanat benimkisi
– daha uzamadın erişmek neyine
bırak ölü bereler ve kaşkollar yaksın seni
ve bizim evin penceresi: bir kazanın ağzı
şehir fokurduyor içinde resimler kaynıyor
bak, orada köprüler her zaman korkar
bir şehrin kalbi olmaktan
kör çocuklara bak ve bak / Allah’ ı görüyorlar
biraz daha bak / silinmeden kaydırak
şu kıyıda, bir vadi hopluyor uykudan
aptal pumanın katlini görmüş rüyada
hele şu halsiz çatıların üstüne
yüzlerce parmak yağıyor yüzlerce işaret
yüzler el işi kağıtlarından.
karnında taşıyorlar dokuz aylık intikam
artık tanışabiliriz. ben yarısı örülmüş duvar
büyürsem yuva diyecekler
bu da bir sessizlik sayılır ,
reçineye yapışmış kelebek ölüsü kadar
sessizlik kaça kadar sayılır
hem yılanın rengi kartalların düğün kınasıdır
duydum bunu avcılardan
ben duydum
taşlara oturmuş baykuşlar civciv tasasında
ve şaşırdım üzerimdeki çatılara kadar
kapattığımda gözlerimi mavi fayanslı bir ev
hep mavi fayanslı bir ev
hep mavi fayanslı bir ev
ve bir kurt gelir kirpikleriyle oyar kapıyı
TÜM SAYIYI OKU ve/veya İNDİR ▼
İbid.Şiir 05 / 15 Haziran 2024
KAPAĞI TIKLA ▲