Gerçeğe Aykırı Beyanlarınız İçin Teşekkürler Avukat Hanım / Ayşegül Şahin

Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçtur. Bunu da en iyi avukatlar bilir. Ama o avukatlardan biri; Aslıhan Kocabal “yazar” şapkasını taktı ve gerçeğe aykırı öyle şeyler anlattı ki, tüyleri diken diken edecek cinsten!

Aslıhan Kocabal bir avukat. Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 2005 yılında mezun olmuş, halen mesleğini sürdürüyor. Fantastik edebiyat ve korku edebiyatına ilgi duyan Kocabal, bu tutkusunu kuvvetli kalemi ve hayal gücüyle bir araya getirince, avukatlığın yanına yazarlık kimliğini de eklemiş.

2019 yılında “Kırt Kırt” isimli öyküsüyle Altkitap Öykü Yarışması’nda birincilik ödülü almış Kocabal. 2020’de “Şarampol” öyküsü Şahsiyet Dergisi’nin kısa öykü yarışmasında birinci seçilmiş. 2017’de ilk öykü kitabı “İnsanlar”ı, 3 yıl sonra ikinci öykü kitabı Karanlığa Masallar‘ı yayımlamış. Karanlığa Masallar 2021 yılında GİO Ödülleri’nin öykü kategorisinde birinciliğe değer bulunmuş.

Şimdi bir öykü kitabı daha çıkardı yazar. Gerçeğe Aykırı Beyanlar adlı bu yeni kitap, İthaki Yayınları’nın spekülatif kurgu eserlerini okurlara sunduğu Pangea Kitaplığı serisindeki yerini aldı.

Kitaptaki biyografisinde Aslıhan Kocabal’ın “korkunun günlük yaşamın bir parçası olduğuna ve tuhaf yaratıkların durmaksızın aramızda dolaştığına inandığı” yazıyor. Kaleminden çıkanlar da Kocabal’ın bu inancının izdüşümü.

Korku türüyle tuhaf kurguyu buluşturan 96 sayfalık Gerçeğe Aykırı Beyanlar‘da 11 farklı öykü yer alıyor. İçinde karanlık adamların, artık “yaşamayan”ların, konuşan “sürmeli gözlü” koçların, ailesi tarafından terk edilmiş pörtlek gözlü, ablak suratlı deniz kızlarının, kıyametin habercisi kuyruklu yaratıkların cirit attığı “gerçeğe aykırı” kurgular bunlar. Ürkütmeyen ama gerilimli, karanlık ve tekinsiz, bonus olarak da sürprizli grotesk öyküler.

Aslıhan Kocabal’ın fantastik ve absürt unsurlarla bezeli öykülerinin ortak bir noktası var. Yarattığı muhtelif tuhaf mahluklardan daha korkunç, tüyleri diken diken edecek cinsten üstelik; günümüzün karanlık gerçeklerine, dünyevi meselelere temas ediyorlar. Kadınlara, çocuklara ve hayvanlara yönelik baskıya, şiddete, zulme dikkat çekiyorlar.

“Anne” olmanın ağırlığı altında ezilen, Azrail’ini bile peşine takılmış bir “sapık” sanabilen, kafasına aldığı “künt cisim darbesi”yle faili meçhul cinayete kurban giden kadınlar…

Yanına sığındığı adamın tecavüzüne uğrayan, yeni bir yaşam umuduyla “karşı kıyıya” geçerken denizin soğuk sularında can veren küçücük çocuklar…

Zehirli etlerle katledilen, kaçmasınlar diye ayakları kesilerek, can çekiştirilerek, zulmedilerek “kurban” edilen hayvanlar…

Korku yazını, edebiyatın en zorlu türlerinden biri. Hem korku hem tuhaf temaları çerçevesinde kalem oynatmak zaten maharet isteyen bir işken, Aslıhan Kocabal kitabına hassasiyet duyduğu meseleleri de dahil ederek bu türün son dönemdeki en başarılı örneklerinden birini sunuyor.

Kocabal’a “Kaleminize sağlık” deyip teşekkür ederken, alternatif türlere meraklı seçici okurlara da Gerçeğe Aykırı Beyanlar’ı ıskalamamalarını öneririm.

Gerçeğe Aykırı Beyanlar
Aslıhan Kocabal
İthaki Yayınları
Öykü / 96 sayfa

Yukarı