Müzik Aşkı Besteler / Zeynep Özer

Müzik Aşkı Besteler / Zeynep Özer

Japon yazar Akira Mizubayashi’nin Yapı Kredi Yayınları tarafından yayımlanan son romanı Bin Yılın Aşkı, müziğin ve aşkın üzerine yazılan bir anlatı. Bunu Fransızca eğitim veren bir Japon profesörü ve onun yaşadığı bir aşk üzerinden okuruna anlatıyor.

Bin yıl anlamına gelen Sen-nen bir opera tutkunudur. Paris’te doktora öğrencisiyken Paris Operası’nda sahnelenecek olan Mozart’ın “Figaro’nun Düğünü”nün bütün gösterilerini izlemeye karar verir. Gerekirse bu iş için kısıtlı bütçesinin tamamını harcamaya razıdır. Bu kararının temelinde her ne kadar opera aşkı var desek de “Figaro’nun Düğünü”nde Susanna rolünü canlandıran bir opera sanatçısı olan Clémence’e tutkulu hayranlığını ona yazdığı karşılıksız mektuplar ile okurun dikkatini çekiyor.

Sen-nen Paris’te eşi Mathilde ile birlikte yaşamaktadır. İkisi de müzik tutkunu olan çift, Fransa’da bir müzik kursunda tanışmıştır.  Sen-nen babasının ve eşinin durumlarından yola çıkarak yaşlılık ve ölüm hakkında düşünmeye başlarken okurlarını da düşündürmeye daha ilk sayfalarda başlatıyor. Babasının annesine söylediği “Madem hepimiz ölümlüyüz ve ben de bir gün öleceğim, ölümümün hemen ertesi günü ölmek istiyorum” sözünü karısının tedavisi zor bir hastalığa yakalanmasıyla tekrar hatırlamaya başlar. Her ne kadar babasının isteği bu yönde olsa da hayat hiç de öyle davranmamıştır.  Sen-nen ölmekten çok karısının ölümünden sağ kurtulamamaktan bu acının onu öldürmesinden korkuyordu. Sevgilinin sarsıcı yokluğuna nasıl alışılır, sevgilinin gölgesi sürekli yeniden canlanan hatıraların gelgitinde dolaşan hayali nasıl ehlileştirebilirdi? Kalbinde genişleyen çölün, ruhu kemiren ıstırabın yerine ne konabilirdi? Sorularıyla okurlarını da düşündürmeye başlıyor.

Aradan otuz yıl geçmiş, Sen-nen “Figaro’nun Düğünü”nü hala dinlese de o eserde hayranı olduğu Susanna Rolünü canlandıran Clemence’i kalbine gömmüştür. Hasta eşine bakar, yaşlı köpeği ile zaman geçiren baş kahraman, otuz yıl sonra Clémence’ten bir mesaj alır. “Figaro’nun Düğünü” Paris Operası’nda tekrar sergilenmektedir ve Clémence bu yapımda görevlidir. Sen-nen’i ilk gösteriye davet etmektedir. Bu davet Sen-nen’in kalbine gömdüğü aşkını yeniden yaşaması, geçmişiyle buluşması demektir. Seneler sonra yeniden bir buluşma yaşanacak mı? Peki karısı Mathilde bu durumu nasıl karşılayacak? Sen-nen’in kendisi ve geçmişi ile hesaplaşmalarını vicdan sızlaması yaparak okuruna aktarıyor.

Gözde Koca’nın çevirisiyle yayımlanan Bin Yılın Aşkı romanında yazar müzik, aşk, tutku, yaşam ve ölüm üzerine varoluş sorunları hakkında düşündürüyor.

Bin Yılın Aşkı
Akira Mizubayashi
YKY
Türkçesi: Gözde Koca
Roman / 184sayfa

Yukarı