Valhaf’ın Sonsuz Yolculuğu / Meltem Kofoğlu

Valhaf’ın Sonsuz Yolculuğu / Meltem Kofoğlu

Elif Derviş’in ilk romanı Uyuşma, geçtiğimiz aylarda raflardaki yerini aldı. Alakarga Yayınları tarafından yayımlanan roman, okuruna dünyamıza çok benzeyen bir evrende yaşanan olağanüstü bir hikâyeyi anlatmaktadır. Bu evrende birçok kayıp yaşayan Valhaf’ın hikâyesi olarak yaşadığı acılar karşısında mecburen girdiği bir iyileşme yolculuğuna çıkması aktarılır.

Derinlikli ve çok katmanlı bir dille yazılan roman, akıcılığıyla okurunu sürüklemektedir. Kahramanı Valhaf’ın “zorunlu” olarak çıktığı bir yolculuğu anlatır hikâyesi… Daha önce yaşadığı kayıplar, onun alışık olduğu hayata devam etmesini engellememiştir. Ancak hem oğlunu hem de Anuyek’i kaybettiği zamanki yaşadığı acı; Valhaf’ı her şeyi geride bırakıp kaçması, kaybolması ve tekrar yolunu bulması gereken bir yolculuğa sürüklemiştir. Bu yolculuk aslında, her birimizin zaman zaman girdiği bir iyileşme yoludur. Kahramanımız yaşadığı acılarla birlikte kendini yeni keşiflere açmaktadır.

Valhaf’ın karşısına bu keşifler sırasında çeşitli rehberler çıkar. Bu rehberlerin bazıları insan, bazıları hayvan, bazıları hayal, bazıları da gerçektir. Her biri, bir şeyler hatırlatarak yol gösterir ona… Valhaf, yalnızlıkla yüzleştiği bu serüveninde gerçekten yalnız olmadığını ve yıkılmaz olduğunu anlar böylece… Sonunda, sabır ve inançla dolu bir şekilde dönüşe hazırlanır. Yolculuğu sırasında yolda bir fısıltı yerleşir kulağına… Bu fısıltılar Valhaf’a güç ve ilham verir:

 “Artık, iyice geride kalan köy tarafından gelen bir fısıltı bir an için hızlanıp adamın sol kulağına erişti. ‘Geçecek, biraz sabır, biraz inanç’” (Sy.21)

 Hepimiz, hayatın doğayla uyum içinde olduğu, ölümün ve yeniden doğmanın kabul gördüğü bir dünyada yaşıyoruz. Romanın kahramanı da yolculuğu sırasında başkalarından farklı olmadığını fark eder. Benzer acılar yaşamış insanlarla bir araya gelerek sağaltıcı bir yolculuk içinde bulur kendini. Bu yolculuk, anlamaktan çok yaşamanın ve kabullenerek iyileşmenin önemini gösterir bizlere… İnsanları birleştiren tek şeyin de birbirlerine destek çıkmalarının olduğunu…

 Doğa, sürekli yenilenen ve büyüleyici bir güzellik kaynağıdır. Doğanın sürekli yenilenmesi sırasında yaşam döngüsünün bir parçası olan ölüm de kaçınılmazdır.  İnsanoğlu olarak, kendimizi en üstün ve en önemli varlıklar olarak görme eğiliminde oluruz genellikle…  Oysa, gerçekte hepimiz doğanın bir parçasıyız. Onunla aynı döngüleri yaşar dururuz.

Sonbaharda yaprakların sararıp düşerek ölmesi, doğanın kanunlarına göre normaldir. Bu durum yeniye destek verir. Ancak, biz insanlara bağlılıklarımız ve duygusal bağlarımız nedeniyle bu gerçeği kabullenmek bazen bizlere zor gelebilir. Yaşamı, birçok duygunun bileşimiyle dolu bir deneyim olarak yaşarız o zaman.

“Yaralar paylaşarak da iyileşmiyordu, üzerine düşünerek hayıflanarak da. Hepsinin kendine ait bir süreci vardı ve ne kadar kanayıp ne kadar kabuk bağlayacaklarına yara sahibi dahil kimse müdahale edemiyordu.” (Sy.94)

Hepimiz “Valhaf”ız aslında… Bağlanmak insan doğasının bir parçasıdır. Önemli olan, bu bağları kesmeden ve acıyı bastırmadan ölümün gerçek olduğunu kabul ederek daha derin bir anlayışla ve takdirle hayatımızı yaşayabilmektir. Doğa sürekli bir başkalaşım içerisindedir. Ancak, bir döngüyle birlikte gördüklerimiz yaşamın ve ölümün ta kendisidir. Bu roman, doğanın büyüleyici döngüsünü ve ölümü kabullenip hayatı daha derinden yaşama konusunda, Elif Derviş’in ustalıklı kalemiyle bizlere umut ve ilham sunmaktadır.   

Roman, Elif Derviş’in çizimleriyle birlikte okuruna sunulmaktadır. Kitapta bulunan minimal çizimler, Valhaf’ın acısını ve yaşadığı zorlukları görsel bir şekilde de ifade etmekte. Önce kulübenin, ardından fırtınadaki dalgaların, Duman’ın ve gemi yolculuğunun çizimleri, okurunun hikâyeyi daha derinden hissetmesini sağlar. Minimal çizimler, hikâyenin içerisinde Valhaf’ın duygularını ve zorluklarını görsel olarak vurgulayarak okuyucuya daha derin bir şekilde hissettirir. Sonuç olarak; Elif Derviş, ustalıkla yazdığı romanında, çizimleriyle beraber hikâyenin atmosferini pekiştirerek, okuyucuya daha keyifli bir deneyim sunmaktadır. Uyuşma’nın içerisinde yer alan bu görsel unsurlar, aynı zamanda okuruna da görsel bir şölen yaşatmaktadır.

Uyuşma

Elif Derviş
Alarkarga Yayınları
Roman / 128 sayfa

Yukarı