Bizi Aciz Kılan Bir Roman: Savrulan Bulutlar / Çiğdem Aldatmaz

Bizi Aciz Kılan Bir Roman: Savrulan Bulutlar / Çiğdem Aldatmaz

Bugünlerde insanın, hayatına devam ederken vazgeçebilecekleri üzerine düşünüyorum. Vazgeçmek, yeni bir yola girmek, eskiye sırtını dönüp gidebilmek cesaret ister. Üzerine bir de yeniyi sırtlanabilecek kadar umut ve istek gerektirir. Bütün anlamlı yaratılar da yeni bir yol ve seçenek üzerinden ilerler. Bu anlamı üretilen eserlerin içine katabilmek ustalığı, yazılan eseri belli bir noktaya getirir.

Savrulan Bulutlar Fumiko Hayashi’nin tam bir cesaret örneği olan yazarlık yaşamının çetrefilli örgüsünden sıyrılıp gelmiş bir roman. Her bir karakterinin aşkı başka biçimde sarıp sarmaladığı roman, hiç zorlanmadan ilerleyen bir olay örgüsüne davet ediyor okuru.

Yukiko, savaştan önce Çinhindi’nde bulunurken, zamanı geldiğinde onun için karısını terk edeceğine söz veren, pek de gösterişli olmayan Tomioka Kengo’nun kollarında teselli bulur. Tomioka’nın pek güvenilir biri olmayan bu adamın; bağımlılıklarına ve Kowalski benzeri acımasızlığına karşı koyacak çok az olumlu özelliği vardır. Savaş sona erer, Tomioka karısına döner ve Yukiko artık kendi başınadır. Bir barakada yaşamaya başlar ancak zaman içinde Tomioka ve Yukiko birbirlerini yeniden bulurlar; bu süreç Tomioka’nın getirdiği ölüm salgınıyla hızlanır.

Romanın baş karakterlerinden Yukiko için aşk hayatta kalmakla eş değerken, Tomioka için konfor alanını işgal eden, kayıtsızlığına gölge düşüren bir zayıflık demek. Iba için aşk, öznesini materyalist yollarla elde edebileceğiniz bir iş birliği iken Tomioka’nın diğer kadınları için boyutları değişen bir fedakârlık süreci, Tomioka’nın an yakın dostu içinse aşk, arkadaşının âşık olduğu kadına dokunamadan onun için eriyip bitmek demek.

Bizse, aşkı iyisiyle, kötüsüyle davet etmenin zorlaştığı, aşkın bizzat insan tarafından aciz kılındığı bir çağı yaşıyoruz. Savrulan Bulutlar 1955 yılından bugüne gelirken bildiğimiz, tutunduğumuz her şeyi alaşağı ederek bugüne sesleniyor, bizi kendi gücüyle aciz kılıyor.

Bunda yazarın inişli çıkışlı, romanları aratmayacak hayatının da katkısı var elbette. Çünkü yazarın kişisel hayatı her ne kadar yazdıklarından ayrı değerlendirilmeliyse de her yazarın üretimi kendi hayatından ve değerlerinden izler taşır.

Savrulan Bulutlar’ın kalbe saplanan hikâyesinin yanında bu konu üzerine düşündürdükleri de manidar. Çünkü iş hayatta kalmaya geldiğinde tutkunun şiddeti de kalbin seçimi de buna göre şekil alıyor.

Yukiko, Tomioka’dan tanıştığı gün vazgeçseydi, yasak aşkın getireceği aşağılanmaya, imkânsızlıklara boyun eğseydi; Tomioka sert duvarlarına bir çatlak açmasaydı ve tüm yan karakterlerle beraber Yukiko da o çatlaktan içeri tüm mukavemetiyle dolmasaydı Savrulan Bulutlar bu muhteşem kurguya sahip olabilir miydi?

Ya da bizler cesaretimizi yıkılmaz duvarlarımızın çekici olarak kullanmazsak eğer, yeni bir hayata merhaba diyebilir miyiz?

Fumiko Hayashi bu çığır açan romanında, acı dolu bir aşkın ve bir kadının savaş sonrası Japonya’sının acımasız gerçekleriyle başa çıkma mücadelesinin güçlü hikâyesini anlatıyor. İkinci Dünya Savaşı sırasında ve sonrasındaki yıllarda geçen roman, bu karakterlerin hayatlarını ve hasarlı ruh hallerini, içinde yaşadıkları zamanın karmaşasını yansıtıyor. Hayashi’nin sade ve etkileyici romanı, bir kadının bakış açısından Japon sömürgeciliğinin ve Japonya’nın savaş sonrası deneyiminin acımasızlığının nadir bir portresini sunuyor. Yukiko, Çinhindi’nde Japon bakanlığı için sekreter olarak çalışırken Tomioka ile tanışır ve ilişkileri başlar. Savaştan sonra Tomioka karısına döner ama Yukiko’ya karşı duygusal olarak bağlı kalır ve ilişkilerini bitirmeyi reddeder. Bu arada Yukiko, savaş sonrası kökten değişen Japonya’da yolunu bulmak zorundadır. Yukiko ve Tomioka’nın hayatları bir kez daha kesiştiğinde, tutku ve çaresizlik duygularıyla şekillenen bir yola girerler. İlk kez 1951 yılında yayımlanan Savrulan Bulutlar, Modern Japon Edebiyatının klasiklerinden biridir ve efsanevi Japon yönetmen Mikio Naruse tarafından filme çekilmiştir.

Kitap Hakkında Ne Dediler?

Savrulan Bulutlar dönemin sosyal çıkmazları arasında mücadele eden bir kadının çarpıcı portresini sunuyor. Kişisel yörüngelerdeki kopuş duygusunu yakalıyor ve bireylerin yıkılan hayallerin enkazı arasında umudu ve anlamı yeniden inşa etme kapasitesini yansıtıyor.”

Jan Ericson, Colorado College, Be a Woman: Hayashi Fumiko and Modern Japanese Women’s Literature kitabının yazarı

“Fumiko Hayashi’nin son dönem başyapıtlarından biri olan Savrulan Bulutlar, savaş sonrası Japonya’sının kaotik, belirsiz dünyasını tasvir ederken kendi olağanüstü deneyimlerini yansıtıyor. Sade bir düzyazı üslubuyla, dönemin çalkantısını, sömürgeciliğin kibrini ve yenilginin acizliğini yakalıyor.”

Rebecca Copeland, Washington University in St. Louis, Lost Leaves kitabının yazarı

“Roman, İkinci Dünya Savaşı sırasında Japonların Çinhindi’ni işgalinin rahatsız edici sonuçlarını etkili bir şekilde aktarıyor.”

Library Journals

“Olağanüstü bir kitap.”

The Japan Times

Savrulan Bulutlar
Fumiko Hayashi
Çevirmen: Sare Burcu Şen
Amorf Kitap
Roman / 250 sayfa

Yukarı