Dünyayı Sarsan Şili Darbesi Üzerine / Burak Göral

Şilili yazar ve senarist Nona Fernandez’in Pinochet’nin dikta rejimi sırasında yaşanan insanlık suçlarını anlatan kitabı Bilinmeyen Boyut, Costa-Gavras’ın aynı dönemi ele alan filmi “Missing” kadar vurucu ve etkileyici… 

Şili’de 11 Eylül 1973’de gerçekleşen darbe sonucunda sosyalist başkan Salvador Allende devrilmiş, General Pinochet’nin diktatörlük iktidarı kurulmuştu. Pinochet’nin 15 yıldan fazla süren iktidarında her askeri darbe ertesinde olduğu gibi büyük insanlık suçları işlenmiş ve birçok göz yaşartıcı dram yaşanmıştı.

Yazar Gabriel Garcia Marquez’in de dediği gibi; Şili’de yaşanan darbede Şili halkı büyük zarar gördü ama bütün dünya etkilendi. Tarihte halk oyuyla iktidara gelen ilk Marksist liderdi Allende. Saygılı, müzakereci, düzgün bir siyasetçiydi ve bölgedeki diğer ülkelerden daha bağımsız, sosyalist bir ülke kuracaktı. Şili’nin bu anlamda bir model oluşturması büyük devletler (özellikle de ABD) tarafından pek de istenmiyordu tabi ki. Böylelikle birkaç yıl içinde Şili’nin iç savaşa doğru sürüklendiğine şahit oldu dünya. Allende’nin ölümüyle sonuçlanan darbeden sonra Pinochet’nin kanlı iktidarı geldi. Resmi kayıtlara göre Şili’de siyasi infaz, kaybedilme, hapis ve işkence kurbanlarının sayısı 40 binin üzerindedir. Birkaç gün içinde Allende destekçileri, darbe muhalifleri, dol görüşlüler ve sendika üyelerinin sorgulandığı dev bir toplama kampına çevrilen Şili Ulusal Stadyumu’nda ülkenin en ünlü müzisyenlerinden biri olan Victor Jara’yı bile işkenceden geçirerek acımasızca öldürdüler!

Şilili oyuncu, senarist ve yazar Nona Fernandez’in 2013’te basılan; kendi çocukluğunun penceresinden Şili darbesinin etkilerini anlattığı “Space Invaders: Diktatörlüğün Gölgesinde” adlı kitabı Roza Hakmen çevirisiyle 2021’de İthaki Yayınları’ndan çıkmıştı. Pek çok dile çevrilen kitap onu uluslararası edebiyat çevrelerinde de tanıtmıştı. Üç yıl sonra çıkardığı ve onu ülkesinin en popüler yazarlarından biri haline getiren, ödüllü kitabı Bilinmeyen Boyut da yine Roza Hakmen’in usta çevirisiyle İthaki Yayınları’ndan kitap raflarına sunuldu.  

Bilinmeyen Boyut, Şili darbesi sonrasındaki kayıp vakalarında aktif bir şekilde işkence yapan bir adamın yani Şili İstihbarat’ından Andres Morales’in 1984 yılında bir noktadan sonra artık dayanamayıp medyaya konuşmaya karar vermesiyle başlıyor. Gizli bir şekilde Venezuela’ya kaçırılan röportaj, sonra birçok kayıp vakasının detaylarının ortaya çıkmasına neden olmuştur.*

Yıllar sonra onu araştıran belgesel sinemacı bir kadın (röportaj basıldığında 14 yaşındaymış) zaman zaman bilinç akışı sınırlarında dolaşan bir üslupla hem ülkesinin hem de kendi kişisel tarihinin iç içe geçtiği bir yolculuk yapıyor kitapta. En can yakıcı bölümler ise kurbanların ailelerinden koparılış hikayelerinde okunuyor. Sinemayı ve senaryo tekniğini iyi bilen bir kalem olduğunu sık sık belli eden Nona Fernandez, okuyucunun tüylerini diken diken etmeyi, onu sarsmayı iyi biliyor. Görsel bir anlatım tutturmasının yanı sıra filmlerden, dizilerden, şarkılardan ve popüler kültürden çeşitli referanslar kullanarak ilgiyi ayakta tutuyor. Zaman geçişlerini ve atlamalarını bu pop kültür ürünlerinden takip etmenizi de sağlıyor biraz. Fernandez’in Pinochet iktidarı sırasında yaşanan bütün olayları Billy Joel’in 1989’da çıkarttığı popüler şarkısı “We didn’t Start the Fire”ın sözleri ve klibiyle bağdaştırarak anlattığı kısım ise gerçekten olağanüstü.   

Bütün olan biten çok trajik elbette ama en çok da kurbanların hikayeleri; akşam evine giderken üç kişi tarafından bir arabaya zorla tıkıştırılan insanların, normal bir akşam geçireceklerini düşünürken bir anda ağır makinalı silahla delik deşik edilen evlerinde hayatta kalmaya çalışan 15 yaşındaki çocukların, sabaha karşı yapılan ev baskınlarından apar topar ailelerinden koparılan insanların işkenceyle dolu mahkumiyetleri, infaz edilmeleri okuyanları çok üzüyor ve kendi darbe tarihine götürüyor hemen. Benzer şeylere maruz bırakılmış akrabalarımızı, arkadaşlarımızı, tanıdıklarımızı, insanlarımızı düşünüyoruz ister istemez.    

Fernandez’in anlatımında gerçekler, tahminler ve hayaller birbirinin içine geçiyor. Yazar sık sık “bunun böyle olduğunu hayal etmiyorum, böyle olduğu biliyorum” ya da “bunun böyle olduğunu tam bilmiyorum ama hayal edebiliyorum” diyerek neyin gerçek neyin kurgu (veya tahmin) olduğunu birbirinden ayırıyor. Ya da tam tersi; aslında aradaki muğlaklığa dikkat çekmiş oluyor. Yaşananlar gerçek olamayacak kadar acı ve vicdansız ama hayali olamayacak kadar da gerçek!

Kitabın bir yerinde de söylediği gibi; onca filmin, onca kitabın yapmaya çalıştığını o da yapmaya çalışıyor: “Mesaj silinmesin diye, bizim henüz anlayamadığımızı gelecekte birileri deşifre edebilsin diye sabitlemek… Toprağa demir atmak için, ağırlık ve yoğunluk kazandırmak için, hiçbir şey uzaya fırlayıp kaybolmasın diye sabitlemek…” için yazıyor hepsini…

Kendimizi beklenmedik şeyler yaşarken Nona’nın da çocukken çok izlediği “Alacakaranlık Kuşağı” (Twilight Zone) dizisinin bölümlerindeki karakterler gibi buluyoruz çoğu zaman. O diziyi hatırlarsınız, en başında dizinin yaratıcılarından Rod Serling’in (ya da o bölümün anlatıcısının) şuna benzer girizgâhları olurdu hep:

“İnsanoğlunun bildiğinin ötesinde beşinci bir boyut vardır. Uzay kadar engin ve sonsuzluk kadar zamansız bir boyuttur bu. Işık ve gölge, bilim ve batıl inanç arasındaki orta yoldur ve insanın korkularının çukuru ile bilgisinin zirvesi arasında yer alır. Sınırları hayal gücünün sınırları olan bir alan… Burası Alacakaranlık Kuşağı’dır.” Fernandez’in anlattığı insanlar da aniden, “normal”in dışında, vicdan ve merhamet gibi kavramların tanımlarının değiştiği farklı bir alanda bulmuşlar kendilerini. Sanki başka bir boyutta… İnsanlığın yerlerde süründürüldüğü bilinmeyen bir boyutta…

* Bu ünlü röportaja şu linkten ulaşabilirsiniz:Andrés Valenzuela: Bir Güvenlik Ajanının İtirafları – CIPER Şili (ciperchile.cl)

Bilinmeyen Boyut
Nona Fernández

Çevirmen: Roza Hakmen
İthaki Yayınları
Roman / 208 sayfa

Yukarı