W. B. Bayrıl “Proust Anketi”ni Yanıtladı

W. B. Bayrıl “Proust Anketi”ni Yanıtladı

Fransız yazar Marcel Proust, 13 yaşındayken bir hatıra defteri alıp içindeki İngilizce soruları cevaplayarak arkadaşı Antoinette Faure’a doğum günü armağanı olarak verir. Benzer bir anketi, 20 yaşındayken de cevaplar. Bu iki anket Proust öldükten birkaç yıl sonra yayımlanır, soruların çoğu zaten aynı olduğundan literatüre “Proust Anketi” olarak geçer. Proust Anketi, Turhan Yıldırım yürütücülüğüyle Veveya’da…

Hayattaki sloganınız

Acta non verba!

Şu anki ruh haliniz

Halimiz itten beter, keyfimiz paşalarda yok.

Nerede yaşamak isterdiniz?

Barcelona

En sevdiğiniz renk

Turuncu

En sevdiğiniz çiçek

Unutma beni

En sevdiğiniz kuş

Kartal (Arnavutlar kendilerine Kartal’ın Oğulları derler)

En sevdiğiniz yazar

Saki

En sevdiğiniz şair

Kendim

En sevdiğiniz ressam

Morandi

En sevdiğiniz müzisyen

Bach

En sevdiğiniz erkek karakter

Taylor Durden (Fight Club)

En sevdiğiniz kadın karakter

Evelyn Couch (Kızarmış Yeşil Domatesler)

Tarihteki favori kahramanlarınız

Spartaküs, François-Dominique Toussaint L’Ouverture

Tarihte en sevmediğiniz karakter

Kuyucu Murat Paşa

Gerçek hayatta favori kadın kahramanınız

Rahibe Teresa

Bir erkekte en beğendiğiniz özellik

Adamın dibi olması

Bir kadında en beğendiğiniz özellik

Şefkat ve sadakat

En sevdiğiniz erdem

“Dümdük“ olmak

Arkadaşlarınızda hangi özellikler olmasını istersiniz?

Boş ve çok konuşmasınlar yeter

Kendinizde gördüğünüz en temel eksiklik

Bruce Lee kadar iyi Kung Fu bilmemek

En çok isteyeceğiniz özellik

Vampir olup, bin yıl yaşayıp, beş yüz dil bilmek

Yapmaktan en mutlu olduğunuz iş

Yazmak, çizmek

Kimin yerinde olmak isterdiniz?

Allah’ın

Hangi hataları hoşgörüyle karşılayabilirsiniz?

Başkalarına yapılan hataları

Yaşayabileceğiniz en mutlu an

Torunumu (ah bir de kız olursa) kucağıma aldığım an

Sizi en çok üzecek olay

Annemin ölmesi

Nasıl ölmek istersiniz?

Savaş meydanında. Elimde ışın kılıcımla, bütün gün Orkları ve bilumum cehennem zebanisini biçip, gün sonunda aldığım yaralar nedeniyle son nefesimi verirken, gökten Metallica’nın Nothing Else Matters parçası eşliğinde inen Valkyrie’lerin (hepsi Monica Belluci’ye benzeyecekler) beni öpücüklere boğarak kollarına almaları ve hep birlikte Valhalla’ya giderken, arkadaşlarımın silahlarını yukarı kaldırarak, yaşlı gözler ve takdir eden bakışlarla beni uğurlamalarını izleyen, acayip bir şölen masasına oturmamızla bitsin bu dünyadaki hikâyem.

Yukarı