Yazmak Sözcük İşçiliği / Semrin Şahin
Semrin Şahin, sanata ve edebiyata dair notlar tutacağı Balkı adlı köşesiyle Veveya’da. Balkı’nın ilk yazısı: “Yazmak Sözcük İşçiliği”.
Semrin Şahin, sanata ve edebiyata dair notlar tutacağı Balkı adlı köşesiyle Veveya’da. Balkı’nın ilk yazısı: “Yazmak Sözcük İşçiliği”.
Yaşar Ercan, GÜNEBAKAN köşesinde edebiyat günlüğüne devam ediyor: Yaşıyoruz Nihayet.
“Yemek yaparken zamanın hızına yetişemiyorum. Sanki bir şekilde zamandan ve mekândan arınıp yeni bir zamanın içinde yeni bir dünyada soluyorum.”
Ahmet Karadağ, Sür/Günlük köşesinde yazdı: Memento Mori.
“Sanat bir bakıma ölümün provasıdır. Sanat eserinin kaderinde yazgılı olan her bitiş, her unutuluş, ölüme hazırlar o sanatın üreticilerini ve takipçilerini.”
Doğu Kaşka, FETELÎNO köşesinde yazdı: Kamyon.
“Şarkı söylüyoruz bağıra bağıra, rüzgâr bastırıyor sesimizi. Biz rüzgâr sesimizi alıp insanlara götürüyor sanıyoruz.”
Yavuz Arkın, Eftalikus’un Kahvesi’nde yazdı: Tanımlanmış Tamamlanmamışlık.
“İzlediğimiz bir filmin son sahnesi bizi duraklatıyor, hikâyenin eksik kalması zihnimizde bir yerleri tetikliyor.”
Yaşar Ercan, GÜNEBAKAN adlı edebiyat günlüğüyle Veveya’da. Günlüğün ilk kısmı yayında: Bir İnsan Kaç Bahar.
“İnsan zihninden geçirdiklerini kâğıda dökme tembelliği yaşıyor. Uyurken, yürürken, sohbet ederken bir şeyler düşünüyor.”
Doğu Kaşka, FETELÎNO köşesinde yazdı: Ev.
“Ancak kapı aynı zamanda seçeneksiz bırakılmanın da sesidir, kapandıktan sonra. Her şeyi içinde saklarken yine her şeyi kusan evdir. Yıkılmanın, yok olmanın ve yine var olmanın, nefes almanın mekânıdır.”
Ahmet Karadağ, Sür/Günlük köşesiyle Veveya’da. Köşenin ilk yazısı: Bir Sürgünlük Yurdu Olarak Dünya.
“Bir sürgün gibi aslında yerlisi olmadığımız bir yurtta sürgünlüğümüzün bitmesi için dolanıp duruyoruz.”
Yavuz Arkın, Eftalikus’un Kahvesi köşesiyle Veveya’da. İlk yazısı: Ömürsüz Kelebek.
“Zamanı geldiğinde o da konuşmaya başlayacak ve hiç susmayacak. Kimse de ondan istemeyecek zaten susmasını. Konuş diyecekler, anlat, içinde ne varsa anlat.”
Doğu Kaşka, FETELÎNO köşesiyle Veveya’da. Köşenin ilk yazısı: Üzüm.
“Üzüm, yabancı harflerin üzerimizdeki baskısından kaçtığımız bir nesneydi. Bunun çalmak olduğunu biliyorduk ve günahımızı kursa getiriyorduk.”