Kelimelerle Nefes Alanlara Öyküler / Kahraman Çayırlı

Sam Shepard’ın Büyük Cennet Düşü’ndeki öyküleri ilginç detaylarla kurulu ve öykülerin atmosferi okuru hiç bırakmıyor

Amerikalı oyun yazarı, yazar ve oyuncu Sam Shepard (1943-2017), Gömülü Çocuk adlı oyunu ile 1979’da Pulitzer Ödülü’nü kazanır. Açık sözlü, samimi üslubu ile tanınan Shepard, hususiyetle Amerika’nın batısına dair hayatı realist bir biçemle kaleme alır. Muhtelif tiyatro ve film oyunculuklarıyla da imzasını güçlendiren sanatçının elliyi aşkın tiyatro oyunu mevcuttur. Bir yarı asra yayılan kariyerinde Bob Dylan ile gerçekleştirdiği ortak çalışmalar gerçeküstücü bir film olan Renaldo & Clara ile başlar, Dylan’ın Knocked Out Loaded albümüne dek devam eder.

Otoyollar, telefon görüşmeleri, yeşil plastik perdeler, neon ışıkları, açık bir televizyonun sesi arasında ilerliyor Büyük Cennet Düşü. Sam Shepard’ın öyküleri çok canlı. Ve çok detaylı. Bir çimento parçası, bir tuz gölü, kauçuk kokusu, balyalardan kalan yulaf tozu, küf kokusu… Çok fazla gündüz kuşağı izleyen bir öykü karakteri de var. İlginç detaylarla kurulu ve bu doğrultuda detaylarla ilerleyen öyküleri hakikaten çok farklı. Tek ya da iki kelimelik cümleleri ise bana göre öykülerinin edebi gücünü ve atmosfer hissini artırıyor. Kitap boyunca hep şunu düşündüm: Bir öykü atölyesinde olsa idik Büyük Cennet Düşü pek çok açıdan ele alınabilecek, örnek olarak okutulabilecek, “bakın ufak detaylardan ne denli güçlü öyküler üretilebiliyor” diyebileceğimiz öykülerle dolu. Shepard öykü atmosferine sizi dahil ettiğinde okurun o atmosferden çıkması, o yolculuktan geri dönmesi artık çok zor. Formika masalar ve soslar, kamyonlar, hiçliğin ortasında bir benzin istasyonunda yalnız başına bir kadın, Paris’te köhne yerler, Fransızca hakkında ilginç fikirler, üzgün gözler, şaşaalı moda dünyası, bulutların göldeki yansımaları, göle dökülen kahveler, otel odaları, çöl yaşamları, garson kızlar ve elbette yine otoyollar. Büyük Cennet Düşü, kitaplıklarda kelimelerle nefes alanlar için çok keyifli öykü sürprizleri muhteva ediyor. Samimi, gerçekçi; öyküler akıp gidiyor. Shepard’ın öyküleri hayattalar, bizzat tüm biyolojileri ile hayatın içindeler, otoyolun kenarındalar ya da bir kafeterya masasında, oturuyorlar, soluk alıyorlar. Abartısızlar. O yüzden çok iyiler.

Büyük Cennet Düşü
Sam Shepard
Çevirmen: Oben Karasaka
Everest
Öykü / 144 sayfa

Yukarı